
Yaz Aylarında UV Işınlarının Gözlere Zararları ve Korunma Yolları
Yaklaşan sıcak yaz aylarıyla birlikte UV (Ultraviyole) ışınlarının yoğunluğu artarken, göz sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken önemli noktalar gündeme geliyor. Güneşin zararlı etkileri, özellikle yaz aylarında daha da belirgin hale gelirken, gözlerde oluşabilecek ciddi rahatsızlıkların önüne geçmek için bilinçli adımlar atmak büyük önem taşıyor. Dünyagöz Ataköy Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Haluk Talu, UV ışınlarının gözler üzerindeki etkileri ve alınabilecek önlemler hakkında detaylı bilgiler paylaştı.
Op. Dr. Talu, “Yaz aylarında etkisini artıran UV ışınları, herkesin özellikle çocuklar, yaşlılar ve açık göz rengine sahip bireylerin dikkatli olması gereken bir tehdit. UV ışınlarını göremez veya hissedemeyiz, bu yüzden farkında olmadan uzun süre maruz kalmak göz sağlığını olumsuz etkileyebilir. Güncel araştırmalar, uzun süre UV ışınlarına maruz kalan bireylerde katarakt riskinin %60 oranında arttığını gösteriyor. Bu risk, yalnızca yaşlılar için değil, 20’li ve 30’lu yaşlardaki gençler için de yüksek seviyelerde bulunuyor” şeklinde açıklama yaptı.
Korunmak ve Göz Sağlığını Korumak İçin Alınabilecek Önlemler
Güneş gözlüğü kullanımı, UV ışınlarının gözlere verdiği zararı önlemede en etkili ve pratiktir. Güneş gözlükleri sayesinde, katarakt, sarı nokta dejenerasyonu, kuşkanadı hastalığı ve korneğin zarar görmesi gibi ciddi sorunların gelişme riski önemli ölçüde azaltılabilir. Ayrıca, güneş gözlüğü kullanmak, göz çevresinde oluşabilecek kırışıklıkların da önüne geçer; çünkü güneşin etkisiyle gözleri kısma ve kırışıklık oluşma eğilimi azalır. Bu önlemler, hem görme sağlığını korur hem de estetik açıdan avantaj sağlar.
Katarakt Belirtileri ve Tanısı
Op. Dr. Talu, “Kataraktın en belirgin belirtisi, görme kalitesinde yaşanan bozulma ve görme kaybıdır. Mercekte oluşan bulanıklık, kişiden kişiye farklı şikayetlerle kendini gösterebilir. Miyop gözlerde, katarakt hızla numara artışına sebep olabilir veya astigmat gelişebilir. Ayrıca, hastalar baktıkları yerde gölgeler görebilir, renkleri soluk veya zor fark edebilir. Kataraktın mercekteki yerine göre, özellikle gece ve düşük ışık koşullarında görme azalması daha belirgin hale gelir. Çift görme, şekilsiz ve bulanık görme, derinlik hissinde azalma, göz yorgunluğu ve baş ağrısı gibi belirtiler de sıkça rastlanan şikayetler arasında yer alır” dedi.
Modern Cerrahi Yaklaşımlar ve Göz İçi Mercekler
Hastanın yaşına, mesleğine, gece görüş ihtiyacına ve okuma alışkanlıklarına göre en uygun tedavi planı oluşturulması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Talu, “Katarakt tedavisinde, ilaçla çözüm maalesef mümkün değildir; ancak gelişmiş cerrahi yöntemler sayesinde oldukça yüksek başarı oranları yakalanmaktadır. Ameliyat sırasında, bulanıklaşmış doğal mercek çıkarılarak yerine yapay göz içi mercekleri yerleştirilir. Son yıllarda, klasik tek odaklı merceklerin yerine çok odaklı veya çok fonksiyonlu ‘Premium’ mercekler tercih edilmektedir. Bu mercekler sayesinde hastalar, uzak, orta ve yakın mesafelerde gözlük kullanmadan net görüş sağlayabilirler. Trifokal ve EDOF (Extended Depth of Focus) mercekler, günlük yaşamda konforu artırır; özellikle karanlıkta ve düşük ışık koşullarında daha iyi görme imkanı sunar ve ışık parlamalarını azaltır. Ancak, her hasta bu gelişmiş mercekler için uygun olmayabilir ve uygunluk durumu hekimin değerlendirmesiyle belirlenir. Ayrıca, astigmat gibi kırma kusurlarını da bu merceklerle düzeltebilmek mümkündür. Cerrahinin başarısı, hekimin deneyimi ve merkezlerin teknolojik donanımına bağlıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
Dünyagöz Hastaneler Grubu ve Hizmet Ağı
Dünyagöz Hastaneler Grubu, 1996 yılından beri göz sağlığı alanında faaliyet gösteren ve teknolojik altyapısı ile öne çıkan bir sağlık kuruluşudur. Yüksek teknolojik donanımı ve uzman kadrosu ile göz ve göz çevresi hastalıklarına çözüm sunan grup, toplamda 31 noktada hizmet vermektedir. Günlük yaklaşık 8.000 poliklinik ve 1.000 ameliyat kapasitesi ile Türkiye’nin önde gelen göz hastanesi olan Dünyagöz, yurt içi ve yurt dışında birçok bölgede faaliyet göstermektedir. 350’yi aşkın uzman doktor ve öğretim üyesinden oluşan kadrosu, 800 çalışanı ve sürekli yenilenen teknolojik altyapısıyla, hastalara en iyi hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. İstanbul, Ankara, Antalya, İzmit, Adana, Samsun, Tekirdağ, Bursa, Konya, Sakarya, Gaziantep ve İzmir gibi şehirlerde toplam 21 şube ile hizmet veren Dünyagöz, ayrıca Almanya’nın Frankfurt ve Köln şehirlerinde, Gürcistan’ın Tiflis’i, Azerbaycan’ın Bakü’sü, Kosova’nın Priştine’si, Kırgızistan’ın Bişkek’i, Özbekistan’ın Taşkent’i ve Bulgaristan’ın Haskovo şehrinde de temsilcilikler açmıştır. Hedefleri arasında, 2026-2027 yılları arasında Avrupa’da 15 yeni klinik açmak bulunmaktadır. Türkiye’nin sağlık turizmine öncülük eden Dünyagöz, yılda yaklaşık 120.000 yabancı hastaya 7/24 hizmet vermeye devam etmektedir.