BIST 100
10.358,46 0,26%
DOLAR
40,1747 0,22%
EURO
47,0262 0,06%
GRAM ALTIN
4.335,04 1,20%
FAİZ
40,75 0,59%
GÜMÜŞ GRAM
49,63 4,01%
BITCOIN
117.846,00 0,66%
GBP/TRY
54,2934 -0,49%
EUR/USD
1,1689 -0,10%
BRENT
70,36 2,51%
ÇEYREK ALTIN
7.087,80 1,20%
Antalya Az Bulutlu
Antalya hava durumu
29 °

Yüksek Moral: Kanserle Mücadelede Tek Başına Yeterli Değil

Yüksek moral kanserle mücadelede önemli ama tek başına yeterli değil. Doğru bilgi ve destekle sürecinizi güçlendirin.

yuksek-moral-kanserle-mucadelede-tek-basina-yeterli-degil-iA4FIlAR.jpg

Dijital Dünyada Yanlış Bilgiler ve Kanserle İlgili Gerçekler

Dijitalleşen dünyada sosyal medyanın hayatımıza entegre olması, yanlış bilgilerin hızla yayılmasına zemin hazırlıyor. Özellikle kanser gibi kritik konularda yanlış bilgilere dayanan inançlar, toplumu büyük yanlış anlamalara sürüklüyor. Bu durum, vakaların artışıyla birlikte daha da tehlikeli bir hal alıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi'nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım, bu tür bilgi kirliliğine karşı uyarılarda bulunarak, “Tıbbi eğitimi olmayan kişilerin, bilimsel gerçeklerden uzak olan görüşlerine itibar edilmemeli. Kişisel düşünce ve inanışların, bilimsel bir gerçekmiş gibi topluma yansıtılması son derece yanıltıcıdır. Bu tür bilgilere karşı dikkatli olmak hayati önem taşıyor” dedi.

Olumlu Düşüncenin Rolü

Halk arasında yaygın olan “Olumlu düşünce, kanseri tek başına yenebilir” inancı hakkında da yorumda bulunan Prof. Dr. Yıldırım, “Morali yüksek tutmak önemlidir, ancak bu tek başına kanseri yenmek için yeterli değildir. Olumlu düşünceler, bireyin stres seviyesini düşürerek bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Yapılan araştırmalar, psikolojik destek almanın tedavi sürecine katkı sağladığını ortaya koymaktadır. Uzun süreli ve yıpratıcı hastalıkların tedavisinde bütüncül bir yaklaşım benimsemek şarttır. Bilimsel tedavi planları, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve psikolojik destekle desteklenmelidir; ancak bunların tek başına yeterli olmadığını unutmamak gerekir” diye vurguladı.

Kanserin Bulaşıcı Olmadığı Gerçeği

Kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığını ancak bazı viral enfeksiyonların kansere yol açabileceğini belirten Yıldırım, “HPV ve Hepatit B, C gibi virüsler kansere neden olabilir. Örneğin, HPV serviks kanserine yol açabilir; ancak HPV enfeksiyonu olan bir kişiyle doğrudan temas etmek kansere neden olmaz. Yanlış bilgilere dayanarak kanser hastaları dışlanmakta ve damgalanmaktadır. Bu hastalıklardan korunmak için HPV ya da Hepatit B aşılarına önem vermek daha doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.

Düzenli Tarama ve Kontrollerin Önemi

Kanserin bazı türlerinin uzun süre belirti vermeden ilerleyebileceğini ifade eden Yıldırım, “Bazen vücudumuzda mevcut olan ancak göz ardı ettiğimiz belirtiler olabilir. Bu nedenle vücudumuzu dinlemek çok önemlidir. Erken belirtiler arasında; meme kanserinde kitle, ciltte değişiklikler, kolon kanserinde dışkıda kan veya bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler, akciğer kanserinde kronik öksürük ve kanlı balgam, rahim ağzı kanserinde ise anormal vajinal kanamalar sayılabilir. Mamografi, kolonoskopi ve smear testi gibi düzenli taramalar, erken tanı açısından kritik öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

Kötü Alışkanlıkların Kanser Üzerindeki Etkisi

Kanser vakalarının yalnızca yüzde 5 ila 10'unun genetik mutasyonlarla ilişkili olduğunu belirten Yıldırım, “Genetik yatkınlık önemli bir faktör olsa da sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimsemek kansere yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabilir. İyi beslenme, işlenmiş gıdalardan uzak durma, düzenli egzersiz yapma ve sigara ile alkol kullanmamak gibi alışkanlıklar, kanser riskini azaltma konusunda etkilidir. Özellikle sigara; akciğer, mesane ve pankreas kanseri riskini artırırken, obezite ve sağlıksız beslenme; meme, bağırsak ve karaciğer kanserini tetikleyebilir. Alkol; baş-boyun, karaciğer ve meme kanseri riskini artırırken, radyasyon ve kimyasallar meslek hastalıkları ve cilt kanseri oluşumunu hızlandırabilir” ifadelerini kullandı.

Dezenformasyon ve Toplum Sağlığı

İnternet ortamında uzman olmayan kişilerin bilimsel gerçeklerden uzak bir şekilde kişisel görüşlerini yayması, toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bir durumdur. Yıldırım, “Doğru bilgiye ulaşmak ve yanlış yönlendirmelerden kaçınmak için güvenilir sağlık otoritelerini takip etmek, bilimsel yayınları incelemek ve uzman doktorlardan bilgi almak son derece önemlidir. Türk Tıbbı Onkoloji Derneği, Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Kanser Derneği (ASCO) ve Avrupa Onkoloji Derneği (ESMO) gibi kaynaklardan bilgi almak, sosyal medyada kaynağı belirsiz iddialara karşı dikkatli olmak gerekmektedir” uyarısında bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Link: Yüksek Moral Kanseri Tek Başına Yenemez

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?