
Sınav Kaygısı: Öğrencinin Potansiyelini Engelleyen Gizli Engel
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, sınav kaygısının nedenleri, etkileri ve başa çıkma yöntemlerine dair kapsamlı bilgiler sunuyor. Özellikle ebeveynlerin bu süreçte oynadığı destekleyici rolün önemine vurgu yapıyor.
Kontrolsüz Kaygı, Öğrencinin Başarısını Engeller!
Sınavların sadece akademik yeterliliği ölçmediğine, aynı zamanda öğrencinin stresle başa çıkma becerilerini de test ettiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, “Sınav öncesinde hissedilen kaygı, belirli bir düzeye kadar motive edici olabilir. Ancak kontrolsüz ve yoğun bir kaygı, öğrencinin gerçek potansiyelini ortaya koymasını engeller.” ifadelerini kullandı.
Geleceği şekillendiren YKS gibi kritik sınavların, öğrencilerde yüksek stres yarattığını ve sınav kaygısının artmasına neden olduğunu belirten Çevirir, “Bu kaygı sadece öğrencinin içsel dünyasıyla sınırlı kalmaz; aile tutumları gibi çevresel faktörler de bu sürecin belirleyicilerindendir.” dedi.
Sınav Kaygısı, Bireyin Performansını Olumsuz Etkileyebilir
Öğrencinin sınav öncesinde ve sınav anında başarısızlık korkusuyla yaşadığı yoğun stresin sınav kaygısı olarak tanımlandığını söyleyen Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, “Bu kaygı zihinsel, duygusal ve fiziksel düzeyde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Heyecan ile sınav kaygısının farklı kavramlar olduğuna işaret eden Çevirir, açıklamasını şöyle sürdürdü:
- Bilişsel etkiler: Dikkat dağınıklığı, unutkanlık, “başaramayacağım” gibi olumsuz iç sesler ve sınavla ilgili felaket senaryoları oluşturma.
- Duygusal etkiler: Huzursuzluk, karamsarlık, ağlama isteği, öfke patlamaları.
- Fiziksel etkiler: Kalp çarpıntısı, mide bulantısı, terleme, kas gerginliği gibi belirtiler.
Ebeveynlerin Rolü: Denetleyici Değil, Destekleyici Olmak
Sınav kaygısını artıran dışsal faktörlerden biri olarak baskıcı ve aşırı eleştirel ebeveyn tutumlarına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, “Çocuğun başarısını merkeze alan, sonuç odaklı ve kıyaslayıcı ebeveyn davranışları, öğrencide yetersizlik duygusunu pekiştirir.” dedi.
Öğrencilerin iç sesine dönüşen ve kaygının temel kaynaklarından biri haline gelen “Kardeşin kazandı, sen neden yapamıyorsun?”, “Bu sınavdan yüksek almazsan geleceğin mahvolur” gibi ifadelerin zararlı etkilerine vurgu yapan Çevirir, “Araştırmalar, bu tür eleştirel tutumların öğrencinin kendilik değerini sadece başarıya indirgediğini ve özgüvenini zayıflattığını gösteriyor. Ebeveynlerin rolü ise denetlemek değil, desteklemek olmalıdır.” açıklamasını yaptı.
Çocuğun sadece akademik başarısını değil, gösterdiği çabayı da takdir etmenin, sürece odaklanmanın ve koşulsuz kabulün önemine dikkat çeken Çevirir, şu örnekleri verdi: “Ne kadar çalıştığını biliyorum, seninle gurur duyuyorum.” Bu tür ifadeler, öğrencinin kendini değerli hissetmesini sağlar. Ayrıca gerçekçi beklentilerle yaklaşmak, empati göstermek ve sınavın hayatın sonu olmadığını hatırlatmak ebeveyn desteğini anlamlı kılar.
Olumlu İçsel Konuşmalarla Kaygıyı Azaltmak Mümkün
Sınav kaygısıyla mücadelede öğrencilere önerilen çeşitli stratejiler olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, “Nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri ve beden farkındalığı çalışmaları önemli araçlardandır. Özellikle 4-7-8 nefes tekniği, kaygı anında sinir sistemini düzenleyerek fiziksel tepkilerin kontrolüne yardımcı olur.” dedi.
Olumsuz düşünceleri fark edip yeniden yapılandırmanın zihinsel dayanıklılığı artıracağını vurgulayan Çevirir, “Örneğin, ‘Başarısız olacağım’ yerine ‘Elimden gelenin en iyisini yapıyorum’ gibi olumlu cümlelerle içsel konuşmaları düzenlemek mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Sınav provası yapmanın bilinmezliği azaltarak kaygıyı düşürdüğünü belirten Çevirir, sınav anında odaklanmanın önemine de dikkat çekti. Öğrencinin sadece üzerinde çalıştığı soruya yönelmesi, geçmiş ya da geleceğe dair kaygılı düşüncelerden uzaklaşmasını sağlar. Fiziksel farkındalık teknikleri, örneğin kalemin dokusunu hissetmek ya da sandalyede oturduğunu fark etmek dikkatin toparlanmasına yardımcı olur. Ayrıca, önceden hazırlanan olumlu iç ses cümlelerinin sınav sırasında hatırlanması güven duygusunu pekiştirir.
Sınav Günü: Doğru Alışkanlıklar Başarının Anahtarıdır
Uzman Klinik Psikolog Çağrı Akyol Çevirir, sınav sabahının da sınav kadar kritik olduğunu vurgulayarak, “Öğrencilerin sınav günü alışılmadık ve yeni gıdalardan, aşırı kafein tüketiminden ve sosyal medya gibi aşırı uyarıcılardan kaçınmaları önerilir. Zihinsel rahatlama için sınav yerine zamanında ulaşmak, gevşeme egzersizleri yapmak ve hafif bir kahvaltı tercih etmek çok önemlidir. Ayrıca, sınava aşırı aç veya aşırı tok girmek konsantrasyon sorunlarına neden olabilir.” diye uyardı.
Sınav kaygısının hem bireysel hem de ilişkisel bir süreç olduğunu hatırlatan Çevirir, “Bu nedenle sadece öğrenci değil, ailesi ve çevresi de sürece dahil olmalıdır. Ebeveynlerin destekleyici, anlayışlı ve empatik tutumları, öğrencinin sınav performansını ve uzun vadeli psikolojik sağlığını olumlu yönde etkiler. Unutulmamalıdır ki, bir sınav sonucu bireyin değerini belirlemez. Öğrencinin yanında olmak, çabasını takdir etmek ve duygusal güven sunmak, hem bugünkü başarısını hem de gelecekteki dayanıklılığını güçlendirecektir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Beyaz Haber Ajansı (BYZHA)
https://www.beyazhaberajansi.com/yks-ye-giden-yolda-kaygi-tuzagina-dusmeyin/144358/