Türkiye’de Kök Hücre ve Hücresel Tedavi Alanında Yeni Ufuklar Açılıyor

Türkiye’de kök hücre ve hücresel tedavi alanında yeni gelişmeler ve umut vaat eden geleceğe dair bilgileri keşfedin. Sağlıkta çığır açan adımlar burada.

Türkiye’de Kök Hücre ve Hücresel Tedavi Alanında Yeni Ufuklar Açılıyor
Yayınlama: 07.05.2025
3
A+
A-

Türkiye’de Kök Hücre ve Hücresel Tedavi Teknolojilerinde Önemli Gelişmeler

İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, son dönemlerde Türkiye’de kök hücre ve hücresel tedavi alanında gerçekleştirilen atılımların altını çizerek, ülkemizde özel hücrelerin üretilip kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılacağı yeni laboratuvarların kurulmakta olduğunu müjdeledi. Samsun’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında, bölgedeki hekimlere yönelik yaptığı sunumda, bu teknolojilerin sağlık alanında çığır açan potansiyelini detaylarıyla paylaştı.

Ölü Hücreler Tedavi Edilemiyor, Kök Hücre Umut Vadediyor

Prof. Dr. Karaöz, özellikle nörodejeneratif hastalıklar ve diyabet gibi kronik rahatsızlıklarda hücre kaybının tedavisi için kök hücrelerin ne kadar önemli bir rol oynadığını vurguladı. “Bu hastalıkların temel problemi, ilgili organlardaki hücrelerin nedensiz yere ölmesi ve bu ölü hücrelerin işlevlerini yerine getirememesi ile ortaya çıkar. Örneğin, Parkinson hastalığında dopamin üreten hücrelerin ölümü, hastalığın klinik belirtilerine yol açar; tip 1 diyabette ise pankreasta insülin üretimi yapan hücreler kaybedilir. Ne yazık ki, mevcut cerrahi ve medikal yöntemler bu ölü hücrelerin yerine yeni hücreleri koymakta yetersiz kalmaktadır” dedi.

Türkiye’de Hücresel Tedavilerin Gelişimi ve Standartlar

Son 30 yılda dünya genelinde ve Türkiye’de kök hücre araştırmalarında ciddi ilerlemeler kaydedildiğini dile getiren Prof. Dr. Karaöz, özellikle son 10 yılda Sağlık Bakanlığı’nın gözetiminde onaylanan hücresel tedavi uygulamalarının, hastalara umut ışığı olmaya devam ettiğini belirtti. Bu alanda dikkat edilmesi gereken önemli noktaların başında, üretilen hücrelerin uluslararası kabul görmüş GMP (İyi Üretim Uygulamaları) standartlarına uygun olması geldiğine dikkat çekti. “Hastalarımıza uygun ve güvenilir tedavi uygulamalarını gerçekleştirebilmek için, üretilen hücrelerin uygun standartlarda olması ve Sağlık Bakanlığı’nın onayını alması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, bu alanda maalesef zaman zaman bazı kişi ve kurumların hastalara boş vaatler vererek istismar ettiği görülebilmektedir. Bu nedenle, hastalarımıza gerçekçi ve bilimsel temellere dayanan tedaviler önerilmelidir” ifadesini kullandı.

Kök Hücreler Kanser Yapabilir mi?

Kök hücrelerin kanser riski taşıyıp taşımadığı konusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Karaöz, “Gerek klinik deneyimlerimiz gerekse küresel araştırmalar, erişkin kök hücrelerin ve göbek kordonundan elde edilen kök hücrelerin kanser oluşturma riskinin olmadığını göstermektedir. Bu hücreler, bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ciddi yan etkilere veya kanser gelişimine neden olmamıştır. Dolayısıyla, güvenle kullanılabilirler” dedi.

Geleceğin Tedavi Yöntemi: Hücresel İmmünoterapi ve CAR T-Cell Teknolojisi

Hücresel immünoterapinin, kanser tedavisinde yeni ve umut vaat eden bir alan olduğunu belirten Prof. Dr. Karaöz, özellikle hematolojik malignanslar ve bazı solid tümörlerde kullanılan CAR T-cell teknolojisinin dünyada hızla yayıldığını kaydetti. “Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan bu teknoloji, hastaların bağışıklık sistemini güçlendiren ve kanser hücrelerini spesifik olarak hedef alan yeni bir tedavi seçeneği sunuyor. Bu teknolojinin ülkemizde de geliştirilmesi ve uygulanması amacıyla çalışmalarımız başladı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de İlk CAR T-Cell Laboratuvarı Kuruluyor

Prof. Dr. Karaöz, Türkiye’nin kendi imkanlarıyla kurulacak ilk CAR T-cell üretim laboratuvarı hakkında detaylar verdi. “Liv Hospital Vadi İstanbul Şubesi’nde, çok gelişmiş ve kompleks bir laboratuvar inşa ediyoruz. Bu merkezde üretilecek olan hücreler, hastanın kanser hücrelerini tanıyıp onları yok edebilecek güçte olacak. Bu sayede, hastalara özgü ve hedefe yönelik tedaviler sunulabilecek” dedi. “Hedefimiz, 6 ay ile 1 yıl içinde bu teknolojiyi aktif hale getirerek, Türk hastalarının hizmetine sunmaktır” diye ekledi.

Geleceğin Tedavi Yöntemleri: Otoimmün Hastalıklar ve Solit Organ Tümörleri

Kurulacak laboratuvarın, sadece kanser değil, aynı zamanda otoimmün hastalıkların tedavisinde de kullanılabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Karaöz, “Gelecekte, bu hücre teknolojisi ile romatoid artrit, multipl skleroz gibi otoimmün hastalıklar ve solit organ tümörleri de hedeflenebilecek. Bu, tıbbın devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşaması anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

Kaynak gösterilmeden paylaşılan haberlerimiz, yazılarımız, videolarımız, resimlerimiz, izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz, aksi halde yasal işlemler başlatılır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.