Kırık Kalp Sendromu Nedir? Stres Hormonlarının Kalp Kasına Etkisi
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres ve duygusal travmaların tetiklediği, kalp krizine benzer belirtilerle kendini gösteren kırık kalp sendromu hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Kırık kalp sendromu, genellikle ani ve yoğun duygusal stres, üzüntü veya travmatik olaylar sonucunda kalp kasının geçici olarak zayıflamasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Uzman Klinik Psikolog Aydın, bu sendromun tetikleyicileri arasında sevilen birinin kaybı, iş hayatındaki zorluklar, ayrılıklar, büyük korkular veya beklenmedik ani olaylar olduğunu ifade etti.
Kalp krizi ile kırık kalp sendromu arasındaki farklara değinen Aydın, "Kalp krizi, kalp damarlarında ortaya çıkan organik problemlerden kaynaklanırken, kırık kalp sendromu stres hormonlarının kalp kası üzerindeki etkilerinden kaynaklanır. Bu nedenle hastalarda damar tıkanıklığı gibi sorunlar görülmez. Göğüs ağrısı, bulantı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik ve sersemlik gibi belirtiler gözlenebilir." dedi.
Üzüntü, Korku ve Travmatik Olayların Rolü
Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, kırık kalp sendromunun çoğu hastada uygun tedaviyle birkaç hafta içinde tamamen iyileştiğini ve kalpte kalıcı hasar bırakmadığını belirtti. Ancak bazı durumlarda kalp kasının toparlanmasının daha uzun sürebileceğini ve nadiren kalp yetmezliği gibi komplikasyonlara yol açabileceğini vurguladı. Özellikle daha önce kalp hastalığı geçirmiş veya tekrarlayan ataklar yaşayan kişilerde kalbin pompalama gücünün kalıcı olarak azalabileceğini ifade etti.
Bu nedenle stres yönetimi ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin kırık kalp sendromunun tekrarlamasını önlemek adına kritik önem taşıdığına dikkat çekti.
Aydın, "Vücutta aşırı stres, başta adrenalin olmak üzere stres hormonlarının yüksek miktarda salgılanmasına neden olur. Bu hormonlar kalp kasının anormal kasılmasına yol açarak geçici kalp fonksiyon bozukluğuna neden olur. Beyin, kalbe sinyaller göndererek bu durumu yönetmeye çalışırken kalp kası zayıflar ve sağlıklı pompalama yapamaz. Ani üzüntü, korku, büyük kayıplar veya travmatik olaylar bu sendromun en yaygın tetikleyicileridir. Ayrıca aşk acısı ve yas da önemli tetikleyiciler arasında yer alır." dedi.
Duygusal Hassasiyet ve Kişilik Özelliklerinin Etkisi
Uzman Klinik Psikolog Aydın, kişilik özelliklerinin kırık kalp sendromunun gelişiminde rol oynayabileceğini belirtti. Araştırmaların, duyarlı, aşırı empatik, stresle başa çıkma becerileri zayıf veya duygusal açıdan yoğun kişilerde bu sendromun daha sık görüldüğünü ortaya koyduğunu ifade etti.
Duygusal hassasiyeti yüksek bireylerin stresli olayları daha derin yaşadığını ve bunun kalp üzerinde daha büyük bir baskı oluşturduğunu vurgulayan Aydın, "Geçmişte yaşanan travmalar, stresle başa çıkma yöntemleri ve sosyal destek düzeyi de risk faktörlerini etkileyebilir. Özetle, kişisel duyarlılık ve stresle başa çıkma yeteneği kırık kalp sendromu riskini artıran önemli unsurlar arasındadır." şeklinde konuştu.
Stres Yönetimi: Kırık Kalp Sendromu ile Mücadelede Anahtar
Kırık kalp sendromu yaşayan kişilerin öncelikle duygusal ve psikolojik açıdan desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, "Bu kişilere yönelik duygusal travmanın iyileştirilmesi kadar psikolojik desteğin sağlanması da büyük önem taşır." dedi.
Aydın, "Öncelikle kişinin yaşadığı duygusal acı anlaşılmalı ve empati gösterilmelidir. Stresle başa çıkma becerilerinin güçlendirilmesi, meditasyon ve derin nefes alma gibi rahatlama tekniklerinin öğretilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca destek grupları ve terapi seansları gibi profesyonel yardım seçenekleri kişinin duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir. Tekrarlamayı önlemek için stres yönetimi ve sağlıklı duygusal ifade yolları hakkında rehberlik yapılmalıdır. Sevgi dolu sosyal çevre ve destek ise iyileşme sürecinde çok önemli rol oynar." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Beyaz Haber Ajansı (BYZHA)
https://www.beyazhaberajansi.com/kalp-krizi-degil-kirik-kalp-sendromu/144196/