
Nükleer Santraller Zirvesi 2025: Geleceğin Enerji Vizyonu
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirilen 11. Nükleer Santraller Zirvesi - NPPES, 1 Temmuz 2025 tarihinde Hilton Bomonti Konferans Merkezi’nde kapılarını açtı. Türkiye'nin yanı sıra Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük nükleer enerji etkinliği olarak öne çıkan NPPES, karar vericilerden nükleer enerjinin global aktörlerine, yerli tedarikçilerden akademisyenlere kadar geniş bir katılımcı yelpazesini bir araya getirdi. Zirve boyunca, nükleer enerjinin geleceği ve bu alandaki gelişmeler masaya yatırıldı; fuar alanında ise sektörün en son teknolojileri sergilendi.
Zirvenin açılışını; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü V. Salih Sarı, Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Rosatom Şirketlerinden Rusatom Energy International CEO'su Anton Dedusenko, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Nükleer Enerji Teknoloji Kurumu (SNPTC) Başkan Yardımcısı Ma Mingjun gerçekleştirdi.
Sinop Projesinde Önemli Gelişmeler Bekleniyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü V. Salih Sarı, açılışta yaptığı konuşmada Türkiye'nin enerji stratejisini vurgulayarak şunları söyledi: “Büyüyen ekonomimiz ve artan nüfusumuzla birlikte, her yıl yaklaşık yüzde 4 oranında artan elektrik talebimizi karşılamak, dışa bağımlılığımızı azaltmak ve çevresel taahhütlerimizi yerine getirmek için dört ayaklı bir enerji stratejisini kararlılıkla uyguluyoruz. Bu strateji; yenilenebilir enerji yatırımları, enerji verimliliğinin artırılması, yerli doğal gaz kaynaklarının geliştirilmesi ve elbette nükleer enerjiye geçişi kapsıyor. Hedefimiz, Akkuyu Nükleer Santrali’nin dört ünitesinin 2028 yılı sonuna kadar kademeli olarak elektrik üretmeye başlamasıdır.”
Akkuyu Nükleer Santrali'nin tam kapasite devreye girmesiyle yılda 35 milyar kWh elektrik üreteceğini ve Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacağını belirten Sarı, “Akkuyu, yıllık yaklaşık 35 milyon ton karbon emisyonunu ve 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatını azaltacak. Ayrıca, tüm yaşam döngüsü boyunca ülkemize 50 milyar dolarlık bir ekonomik katkı sunacak.” ifadelerini kullandı. Sarı, 2053 yılına kadar 20 GW nükleer kapasiteye ulaşmayı hedeflediklerini de ekledi.
Trakya Santrali için Hedefler Belirlendi
Sarı, Trakya sahasında da önemli adımlar atıldığını belirterek, “Saha etütlerimize ve teknoloji sahibi ülkelerle görüşmelerimize hızla devam ediyoruz. Sinop santralimizden 2035 yılından önce, Trakya santralimizden ise 2035 yılından hemen sonra ilk elektriği üretmeyi öngörüyoruz.” dedi. Ayrıca, rekabetçi elektrik fiyatına sahip ve yerlileştirme hedefleriyle uyumlu teklifler gelmesi durumunda, önümüzdeki yıl sonuna kadar projeler için uluslararası anlaşmalar imzalamayı planladıklarını da açıkladı.
SMR'lar ve Araştırma Reaktörleri Üzerine Yatırımlar
Sarı, küçük modüler reaktörlerin (SMR) enerji planlamasında önemli bir yer tutacağını vurgulayarak, “SMR projelerinin özel sektör yatırımıyla kurulumunu ve yerli üretimini teşvik edecek yasal ve düzenleyici altyapı geliştirme çalışmalarımız da devam ediyor.” dedi. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin yerli radyoaktif hammadde kaynaklarını etkili bir şekilde değerlendirmeyi ve nükleer santraller için gerekli yakıtın tedarikini güvence altına almayı hedeflediklerini belirtti.
NÜKSAK ile Yerli Sanayi Güçlendirilecek
Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ardından Sinop ve Trakya’daki projelerle Türkiye’nin 2040 yılına kadar 20 bin megavat nükleer kurulu güce ulaşmayı hedeflediğini ifade etti. “Bu hedef, sadece enerji üretim kapasitesinin artırılmasını değil, aynı zamanda yüksek teknolojiye dayalı üretimin, sanayi kümelenmelerinin ve yerli mühendislik kabiliyetinin gelişimini de içeriyor.” dedi. NÜKSAK ile sanayicileri nükleer sanayiye hazırlamaya başladıklarını belirten Ardıç, bu alanda yerli firmaların stratejik rolleri olduğunu vurguladı.
Uluslararası İş Birlikleri ve İhracat Hedefleri
Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, Türkiye’nin nükleer enerji yolculuğunun artık sadece bir üretim meselesi olmadığını, aynı zamanda uluslararası itibarı, teknolojiye dayalı kalkınmayı ve bölgesel etki alanını şekillendiren çok katmanlı bir stratejiye dönüştüğünü belirtti. “Akkuyu NGS, sadece bir başlangıç. Nükleer teknolojinin yeni ufku olan SMR dönemi, Türkiye’yi yalnızca enerji üreten bir ülke değil, aynı zamanda nükleer teknoloji ve mühendislik ihraç eden bir aktör haline getirecek.” diye vurguladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Hasan Mandal, nükleer enerjinin karbon azaltımı ve endüstriyel dayanıklılık hedefleyen bölgeler için sürdürülebilir bir enerji politikası olarak öne çıktığını ifade etti. “NPPES, bilgi paylaşımı ve iş birliği fırsatlarının tanımlanması için kritik bir platform sunuyor.” dedi.
Anton Dedusenko, Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olarak, Türk partnerlerle birlikte yüksek teknoloji endüstrisi kurma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Ma Mingjun ise, Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sağlamayı sürdüreceklerini ifade etti.
11. Nükleer Santraller Zirvesi, enerji sektöründeki tüm paydaşlar için önemli bir platform olma özelliğini koruyor. Nükleer enerjinin geleceği hakkında bilgi alışverişi ve iş birliği fırsatlarının yaratılması için büyük bir fırsat sunuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı