
Fibromiyalji: Belirtileri ve Tedavi Süreci
Depresif duygu durumlarıyla birlikte hayata karşı isteksizlik, baş ve mide ağrıları, vücutta gezici kas ağrıları, uyuşma ve karıncalanma gibi çeşitli belirtiler, fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) ile mücadele eden pek çok insanın yaşadığı sorunlardır. Bunun yanı sıra, uyku problemleri nedeniyle sabahları yorgun ve isteksiz kalkmak, üşüme, terleme atakları ve bağırsak sorunları da bu sendromun yaygın semptomları arasındadır. Kısacası, bu tür belirtiler, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir tablo çizebilir.
Fibromiyalji, kas-iskelet sisteminde ağrılar ve belirli vücut bölgelerinde hassasiyet ile kendini gösteren bir durumdur. Bu rahatsızlık, genellikle sinirsel ve hormonal bozuklukların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, fibromiyaljinin kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü göstermektedir. Bu durumun, kadınlık hormonlarının etkisiyle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Önemli bir nokta ise, fibromiyaljinin aslında bir hastalık değil, bir sendrom olduğudur. Yani, belirli bir bulgular ve belirtiler bütünü olarak tanımlanır. Tetkiklerde her şey normal çıkmasına rağmen, hastalar genellikle kronik ağrıdan şikayet ederler. Bu bulgular bir hastalığı işaret etmese de, yaşam kalitesini düşüren önemli bir tablo vardır.
Tanı Süreci
Fibromiyaljinin tanısı, hastanın öyküsü ve fizik muayenesine dayanır. Bu süreçte bazı kan testleri yapılabilir ve hastanın diğer sağlık sorunları da göz önünde bulundurulur. Özellikle tiroit hastalıkları, diyabet ve romatizmal bozukluklarla birlikte görülebilen bu sendrom, kapsamlı bir değerlendirme gerektirir.
Başarılı Bir Tedavide Hastanın Rolü
Fibromiyaljinin tedavisinde, sendromun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Burcu Torunoğlu, hastalığın sadece ilaçla değil, aynı zamanda bireysel yaklaşımlarla da çözülebileceğini belirtmektedir. Öncelikle, organik sorunların uzman bir doktor tarafından belirlenmesi, ardından hastanın ağrıları, psikolojik durumu ve günlük yaşam aktivitelerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Tüm bu incelemelerin ardından, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından kişiye özel bir tedavi programı oluşturulmalıdır.
Tedavi sürecinde ilaçların yanı sıra, fiziksel tıp, egzersizler ve psikolojik/psikiyatrik desteklerden faydalanmak önemlidir. Özellikle düzenli egzersizlerin, uzman kontrolünde ve dikkatlice uygulanmasının gerekliliği vurgulanmaktadır. Dr. Öğr. Üyesi Fatma Burcu Torunoğlu, tedavide en önemli unsurun hastanın kendisi olduğunu belirtmektedir. Hastanın, bu süreçte üstleneceği cesur rol ve alacağı sorumluluklar, tedavi sürecinin başarısını destekleyen kritik bir faktördür.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı