BIST 100
10.225,48 -1,28%
DOLAR
40,2323 0,14%
EURO
47,0060 -0,04%
GRAM ALTIN
4.330,18 -0,11%
FAİZ
41,11 0,88%
GÜMÜŞ GRAM
49,57 -0,12%
BITCOIN
120.442,00 1,10%
GBP/TRY
54,0993 -0,36%
EUR/USD
1,1683 -0,05%
BRENT
70,06 -0,43%
ÇEYREK ALTIN
7.079,84 -0,11%
Antalya Parçalı Az Bulutlu
Antalya hava durumu
29 °

EÜ Etnografya Müzesi’nde ‘Bilim Kafe’ Etkinliği: Bilim ve Sanatın Buluşma Noktası

EÜ Etnografya Müzesi’nde gerçekleşen ‘Bilim Kafe’ etkinliği, bilim ve sanatın buluştuğu eşsiz bir deneyim sunuyor. Kaçırmayın!

eu-etnografya-muzesinde-bilim-kafe-etkinligi-bilim-ve-sanatin-bulusma-noktasi-esABDmeT.jpg

Türkiye'de Bilim İletişimi Ofisi Etkinlikleri

Türkiye'de bilim ile toplum arasındaki bağları güçlendirmek ve Türk bilim insanlarının ile üniversitelerin uluslararası tanınırlığını artırmak amacıyla Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tüm üniversitelerde eş zamanlı olarak hayata geçirilen “Bilim İletişimi Ofisi - Bilim Kafe Etkinlikleri” çerçevesinde, Ege Üniversitesinde “Güncel Bilim Işığında Koruyucu Kalp Sağlığı ve Modern Tedaviler” konulu bir söyleşi gerçekleştirildi.

Ege Üniversitesi Bilim İletişimi Koordinatörlüğü tarafından Etnografya Müzesinde düzenlenen bu etkinlikte, konuşmacı olarak EÜ Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Serkan Ertugay yer aldı. Moderatörlüğünü ise EÜ Kariyer Planlama ve Başarı Koordinatörü Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu üstlendi. Etkinliğe; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, EÜ üst yönetimi, akademisyenler ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.

Etkinlikte konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, bilimsel çalışmaların toplum üzerindeki etkisine vurgu yaparak, “İlim, çoğu zaman bireysel bir gayret gibi görünse de özünde toplumsal bir faaliyettir. Mühendislerimizin laboratuvarlarda, sosyal bilimcilerimizin kütüphanelerde harcadığı emek, ancak muhatabına ulaştığında gerçek değerine kavuşur. Bilim, kendi içine kapanan bir çaba değildir. Bilimsel bilginin anlamı, onun toplumla buluşmasıyla ortaya çıkar. Bu anlamda bilim, bir sosyalleşme ve iletişim hadisesidir. Bilimsel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan her ürün; bir makale, bir kitap, bir patent aslında birer iletişim aracıdır. İşte tam da bu nedenle bizler, üniversitemizde üretilen bilgiyi kampüs sınırlarının ötesine taşıma sorumluluğunu taşıyoruz. Bilimin muhatabı, sadece akademi dünyası değildir. Toplumun her kesimi bu bilginin doğal muhatabıdır. Bilim İletişimi Koordinatörlüğümüz, işte bu köprüyü kurmak üzere faaliyet göstermektedir. Bilimsel çalışmaları yalnızca üretmek değil, onları görünür ve anlaşılır kılmak da biz akademisyenlerin görevidir” dedi.

“Bilgi, ancak paylaşıldığında faydaya dönüşür”

Prof. Dr. Budak, “Bilgi, ancak paylaşıldığında faydaya dönüşür. Tecrübe, muhatabına ulaştığında toplumu dönüştürür. Bilim insanı, yalnızca bilen değil, bildiğini aktaran ve toplumla paylaşan kişidir. Bu anlayışla çıktığımız bu yolda, Bilim İletişimi Koordinatörlüğümüzün üniversitemizde ve bölgemizde çok önemli bir işlevi yerine getireceğine yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, başta kıymetli hocalarımıza ve emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Katılımınız, katkınız ve desteğiniz için tekrar teşekkür ediyor, verimli bir program olmasını diliyorum. YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a da bu konuda bize sağladığı motivasyon için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“En sık görülen ölüm nedeni kalp damar hastalıkları”

Doç. Dr. Serkan Ertugay, yaptığı sunumda kalp ve damar hastalıkları hakkında önemli bilgiler paylaştı. “DSO verilerine göre, ülkemizde özellikle 75 yaş üstünde en sık görülen ölüm nedeni kalp ve damar tıkayıcı hastalıklardır. Özellikle pandemi döneminde bu konuda daha da artış gözlemlendi. Çünkü Covid hastalığı, akciğerlere verdiği hasarın yanı sıra direkt olarak kalp krizine sebep olabilen bir hastalık. Covid, dolaşım sistemimizdeki pıhtılaşmayı da artırıyor. Kalp damar hastalığı, endotel adı verilen dokuda başlayan bir disfonksiyon ile başlıyor. Bu disfonksiyonun oluşmasında sigara, stres, şeker, yırtılma gibi birçok sebep bulunmaktadır. Vücudumuz bu bozukluğu gidermeye çalıştığında yağlı çizgiler oluşmaya başlıyor. Kandaki kolesterol zamanla burada birikiyor ve damar daralmaya başlıyor. Bu daralma sonucu uç kısımlara kan gitmemeye başlıyor ve bu da kalp krizine neden olabiliyor” dedi.

“Yaşam tarzımızı değiştirerek riski azaltabiliriz”

Risk faktörlerini değerlendiren Doç. Dr. Ertugay, “Risk analizine baktığımızda; birinci dereceden akrabalarınızda kalp hastalığı varsa sizde kalp ve damar hastalıkları riski yüzde 30-40 arasında artıyor. Eğer ebeveynlerinizden biri 50 yaşın öncesinde kalp krizi geçirdiyse bu risk daha da artıyor. Ancak bu kötü genetik mirası, yaşam tarzımızı ve beslenmemizi düzenleyerek değiştirebiliriz. Değiştirilebilir risk faktörlerinden birincisi sigara ve tütün kullanımının bırakılmasıdır. Diğer riskler arasında; obezite, hareketsiz yaşam, yüksek tansiyon ve insülin direnci gibi etkenler yer alıyor. Bu risk faktörlerini iyi bilip bütünüyle mücadele etmek ana amacımız olmalıdır. Beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta alınan kaloriyi mümkün olduğunca azaltmaktır. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmelidir. Tam tahıl ve yüksek lifli besinler tercih edilmelidir. Et olarak kümes hayvanları ve balık tüketimi derisiz bir şekilde yapılmalıdır. Tuz tüketimi günde 5 gramın altına düşmelidir. Yapay tatlandırıcılardan uzak durulmalıdır. Haftalık toplam en az 150 dakika egzersiz önerilmektedir” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Ertugay, kalp damar hastalıklarında en sık uygulanan tedavi yöntemlerinden biri olan stent tedavisinden de bahsetti. “Damarın balon yoluyla genişletilip daha sonra yerleştirilen stentle geniş kalmasını sağlayan bir yöntem olarak biliniyor. Bu yöntem günümüzde teknolojik olarak da çok ilerledi. Bypass dediğimiz yöntemde de çeşitli damarlar aracılığı ile kan gitmeyen bölgelere bir nevi köprüleme yapıyoruz. Ancak bu yöntemler, hastalığınızın bittiği anlamına gelmiyor. Mutlaka yine size doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçları kullanmaya devam etmelisiniz” dedi.

Doç. Dr. Ertugay, felç ve felci oluşturan risk faktörlerini de katılımcılarla paylaştı. Konuşmasının ardından Ertugay, katılımcılardan gelen soruları yanıtlayarak kalp damar hastalıkları konusunda merak edilen noktalara açıklık getirdi.

Etkinliğin sonunda Doç. Dr. Serkan Ertugay ve Moderatör Öğr. Gör. Ebru Kalyoncu’ya “Teşekkür Belgesi” takdim edildi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?