Bernard Arnault, LVMH’nin casusluk davasında tanık olarak mahkemeye çağrıldı. Bu gelişme, lüks moda endüstrisinde geniş yankılar uyandırdı. Davanın detayları ve Arnault’un rolü hakkında tüm bilgilere ulaşın.
Patronlar Dünyası’nın haberine göre; lüks grubu LVMH’nin milyarder patronu Bernard Arnault, sol görüşlü aktivistlerin LVMH’yi hedef aldığı bir casusluk davasında tanık olarak mahkemeye çağrıldı. Financial Times’ta yer alan bilgilere göre bu dava, Fransa’nın eski istihbarat şefi Bernard Squarcini’nin yolsuzluk, yasadışı gözetleme ve nüfuz ticareti suçlamalarıyla yargılanmasına yol açan uzun süredir devam eden bir soruşturmayı kapsıyor.
LVMH, 2021 YILINDA 10 MİLYON EURO ÖDEDİ
İddiaların büyük bir kısmı, Squarcini’nin 2013-2016 yılları arasında LVMH’de özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı dönemde yaşanan olaylarla ilgili. 296 milyar euro piyasa değeriyle dünyanın en değerli lüks grubu olan Paris merkezli LVMH, herhangi bir yanlış yapmayı kabul etmeden, karşılaştığı iddiaları çözmek amacıyla 2021 yılında 10 milyon euro ödedi. Zararsız bir sol görüşlü yayın ve aktivistleri içeren bu skandal, Dior ve Louis Vuitton’un sahibi için oldukça utanç verici bir durum oluşturdu ve şirketin üst düzey yönetiminde gerilim yarattı.
ARNAULT TANIK OLARAK İFADEYE ÇAĞRILDI
Tanık olarak ifade vermeye çağrılan Arnault’un duruşması, bu ayın başında başlayan ve 15 gün sürecek olan davanın en dikkat çekici anlarından biri olarak öne çıkıyor. Olayın merkezinde, LVMH’nin güvenlik ekibi ile grubun 2013’teki yıllık genel toplantısında Arnault’ya fabrikalarını kapatmaları konusunda karşı çıkan sol görüşlü aktivistler arasındaki arbede yer alıyor. Şu an milletvekili olan François Ruffin’in liderliğindeki aktivistler, etkinlikte hızla fark edilip dışarı çıkarıldılar. Ancak içlerinden biri, lüks grup adına gizlice çalıştığını ifşa ederek durumdan sıyrılmaya çalıştı.
“BEN KÖSTEBEĞİM, ONLARA SORUN”
Geçtiğimiz hafta Paris’teki mahkemede güvenlik görevlileri, bir kişinin “Bırakın beni, bırakın beni, durun. Ben köstebeğim, ben köstebeğim. Onlara sorun, size söylerler.” diye bağırdığını açıkladı. Bu olay, davanın seyrini etkileyen önemli bir nokta oldu.
LVMH, SQUARCINI İLE SÖZLEŞME YAPTI
Mahkeme belgelerine göre, LVMH, 2013 yılında lüks grubun o zaman ki iki numaralı yöneticisi Pierre Godé tarafından sahte mallarla mücadele, kriz yönetimi ve önlem alma gibi konularda danışmanlık yapması için Squarcini ile sözleşme imzalayarak 2,2 milyon euro harcadı.
SQUARCINI İSE POLİS VE İSTİHBARAT YETKİLİLERİNE 450 BİN EURO ÖDEDİ
Squarcini, mahkemede verilen ifadelere göre, birçok eski polis ve istihbarat yetkilisine yaklaşık 450 bin euro ödeme yaptı. Bu yetkililerin, çoğu şu anda yargılanmakta olan, yanlış veya abartılı istihbarat aktardıkları kaydedildi.
GİZLİ BELGELERE ERİŞMEK İÇİN CASUSLUK İDDİASI
Davanın odak noktası, LVMH’nin eski güvenlik müdürü Bernard Squarcini’nin, LVMH’nin rakibi Hermès hakkında gizli bilgilere erişmek için nüfuz kullanmak ve aktivist gazete yöneticisi François Ruffin’in çevresine sızmakla suçlanmasıdır. Squarcini, LVMH’nin başlıca müşterilerinden biri olarak bu süreçte yer aldı. Ruffin, LVMH’yi eleştiren ve işçi hakları konusunda duyarlı bir aktivist olarak tanınmakta. Ruffin’in iddiasına göre, LVMH onu hedef aldı ve çeşitli istihbarat taktikleri uyguladı. Davada, Squarcini’nin, “Lolo” olarak anılan eski bir yargıç ve güvenlik müdürü Laurent Marcadier ile yaptığı telefon konuşmaları ve kısa mesajlar delil olarak kullanıldı. Squarcini, hakkındaki iddiaları reddetti ve LVMH’nin gizli operasyonlarının “ulusal çıkar” adına yapıldığını savundu. Ayrıca mahkemeye, şirketin Ruffin’in çevresine sızma çabalarını gösteren iletişim materyalleri sunuldu. Squarcini, bu eylemlerin diplomatik bir yanıt olarak değerlendirilmesi gerektiğini öne sürdü.
LVMH, RAKİBİ HERMÈS’E HİSSE SENEDİ ALIMLARI İÇİN CASUS GÖNDERDİ
Bir diğer önemli iddia, Squarcini’nin LVMH’nin rakibi Hermès’in hisse senedi alımlarıyla ilgili bilgi sızdırmasıdır. Bu iddia ile ilgili olarak 2010 yılında, LVMH’nin Hermès’e karşı gerçekleştirdiği gizli hamlelerle ilgili mali savcılık soruşturma başlatmış ve şirkete ceza kesilmiştir.
RUFFIN’IN BELGESELİ İLE GERİLİM ARTTI
François Ruffin, 2016 yılında Merci Patron! adlı bir belgesel yayınladı. Bu belgesel, özellikle Arnault’nun işçilerin mağduriyetine karşı duyarsızlığını gözler önüne serdi. Dava sürecinde gerilim kaynağı olan bu belgesel, Fransa’da büyük ilgi gördü ve César Ödülü kazandı. Dava devam ediyor ve iddialar ile savunmalar alınmaya devam ediliyor.
Kaynak: Patronların Dünyası