4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi ve Güncel Krizler Üzerine Derinlemesine Bir Bakış

4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi ve güncel krizler üzerine derinlemesine bilgiler, yenilikler ve uzman görüşleriyle dolu kapsamlı bir etkinlik.

4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi ve Güncel Krizler Üzerine Derinlemesine Bir Bakış
Yayınlama: 12.05.2025
0
A+
A-

Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilirlik Konuları Kapsamlı Bir Şekilde Ele Alındı

Üsküdar Üniversitesi’nin öncülüğünde, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği’nin ortak organizasyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın güçlü desteğiyle bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik” temasıyla gerçekleşen “4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi”, 8-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya/Kemer’deki Juju Premier Palace Hotel’de ziyaretçilerine kapılarını açtı. Bu etkinlik, gıda güvenliği, sürdürülebilir üretim ve küresel krizlerin gıda sektörüne etkileri gibi kritik konulara odaklandı.

Üniversitelerden ve Uzmanlardan Önemli Katkılar

Kongre kapsamında özel oturumlarda, alanında uzman isimler önemli sunumlar gerçekleştirdi. Bunlardan biri de Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak’tı. Prof. Kaynak, “Krizler Yüzyılında Gıda Arzında Riskler ve Fırsatlar” başlıklı konuşmasında, günümüz dünyasının karşı karşıya olduğu çok katmanlı krizleri ve bunların gıda güvenliği üzerindeki olası etkilerini detaylandırdı.

Siyaset ve Krizlerin Gıda Üzerindeki Rolü

Konuşmasına, “Ne anlatırsak anlatalım, konuyu siyasetle bütünleştiriyoruz” diyerek başlayan Prof. Dr. Kaynak, siyasetin küresel krizlerin yönetiminde ve gıda arz güvenliğinde belirleyici olduğunu vurguladı. 21. yüzyılın adeta bir “krizler yüzyılı” olduğunu ifade eden Kaynak, yaşanan olayların ve gelişmelerin, küresel güvenlik ortamını ve ekonomi politikalarını doğrudan etkilediğine dikkat çekti.

21. Yüzyılın Dinamikleri ve Krizlerin Ardındaki Temel Faktörler

  • Y2K endişesi: 2000 yılına girerken bilgisayar sistemlerinin çökebileceğine dair endişeler, beklenenin aksine gerçekleşmedi. Ancak, 11 Eylül saldırılarıyla birlikte küresel güvenlik ortamı altüst oldu.
  • Terör ve Güvenlik Krizi: 11 Eylül saldırılarının ardından, devletlerin askeri harcamaları hızla arttı, petrol fiyatları rekor seviyelere ulaşırken, İslam dünyası “öteki” konumuna yerleştirildi ve bu durum yeni düşmanlar yaratma ortamını besledi.
  • Ekonomik krizler: 2008-2009 finansal krizi, devletlerin ekonomiye yeniden aktif katılımını zorunlu kıldı. Bu dönem, şirketlerin CEO’larının devletler tarafından atanabilmesine zemin hazırladı.
  • Sağlık ve biyopolitik krizler: Pandemi, devletlerin bireyler üzerindeki biyopolitik otoritesini pekiştirdi. Aşı zorunluluğu ve seyahat kısıtlamalarıyla yaşamlar kontrol altına alınmaya çalışıldı.

Krizlerin Ekonomik ve Psikolojik Yansımaları

Prof. Kaynak, bu üç büyük küresel krizin, korku ve kaygı ortamını derinleştirerek, mental hastalıklar için harcanan paranın 2024 itibarıyla 5 trilyon dolara ulaştığını ve 2030’da bu rakamın 16 trilyon dolara çıkmasının öngörüldüğünü belirtti. Bu durumun, toplumların psikolojik sağlığını ve dayanıklılığını ciddi şekilde etkilediğine dikkat çekti.

Siber Güvenlik ve Dijital Tehditler

Gelecekteki krizlerin kaynağı olabilecek unsurlar arasında siber saldırılar öne çıkıyor. Prof. Kaynak, özellikle kripto para piyasaları ve bulut sistemleri gibi dijital altyapıların, küresel siber suçların hedefi olabileceğine vurgu yaptı. Böyle bir saldırının, gıda tedarik zincirinin tüm aşamalarını felç edebileceğine işaret etti.

Sosyal Medya ve Kitle Hareketleri

Sosyal medyanın, Arap Baharı gibi büyük kitle hareketlerine zemin hazırladığını hatırlatan Kaynak, platformların siyasi araçlar olarak nasıl kullanılabildiğine değindi. Sahte hesaplar, botlar ve dezenformasyonun, kamuoyunun yönlendirilmesinde rol oynadığını belirtti.

Gıdanın Politize Edilmesi ve Ticari Yaptırımlar

Gıdanın, uluslararası ilişkilerde önemli bir politik araç haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, ülkeler arası gıda ambargolarını ve ticari yaptırımları örnek gösterdi. “İşte mesela, Rusya ile yaşanan gerilimde, domates ve pestisit gibi meselelerin ardında, esasen siyasi güç gösterileri yatıyor” dedi.

İklim Krizi ve Gıda Güvenliği

İklim değişikliği ve onun gıda krizlerine etkisi, konuşmanın önemli bir bölümünü oluşturdu. Tarih boyunca iklimsel değişimlerin, büyük açlık ve kıtlık dönemlerine yol açtığını hatırlatan Kaynak, günümüzde de sular altında kalan bölgeler, kuraklık ve toprağın kimyasal kirliliği gibi faktörlerin, küresel gıda krizlerini tetikleyebileceğine dikkat çekti.

Arktik ve Kuzey Yollarının Önemi

İklim krizinin bir sonucu olarak, Grönland gibi bölgelerin, doğal kaynaklar açısından büyük önem kazandığını belirten Kaynak, “Buzullar eridikçe, yeni tarım alanları ve enerji rezervleri açığa çıkıyor. Kuzeyden yapılan ticaret ve ulaşım yolları, güney koridorlarına kıyasla çok daha kısa ve ekonomik hale geliyor” diyerek, bu gelişmelerin, uluslararası ticaret ve enerji politikalarını nasıl şekillendireceğine değindi.

Jeopolitik ve Ticari Koridorlar

Günümüzdeki çatışmaların büyük çoğunluğunun, yeni ticaret ve ulaşım koridorlarının kontrolü ve şekillendirilmesiyle ilgili olduğunu vurgulayan Kaynak, AYMEK ve güney koridoru gibi projelerin, bölgedeki güç dengelerini nasıl etkilediğine dair bilgiler verdi. İşte, Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçen ticaret yolları ve bölgedeki jeopolitik gelişmeler, gıda arzı ve güvenliği açısından büyük önem taşıyor.

Gazze ve Uluslararası Liman Planları

Gazze’nin, uluslararası bir limana dönüştürülme planlarının, bölgedeki gıda ve ticaret akışını yeniden şekillendirebileceğine işaret eden Kaynak, “Bölge, uluslararası bir yönetim altında, ticari koridorların öncelikli olduğu bir yapıya kavuşturulmak isteniyor. ABD ve bölgedeki güçler, bu stratejiyi, bölgedeki nüfusu seyrelterek yeni bir düzen kurma amacıyla kullanıyor” şeklinde açıklama yaptı.

Türkiye ve Bölgesel Denge

Türkiye’nin, Zengezur koridoru gibi projelerle, orta koridor stratejisini güçlendirmeye çalıştığını belirten Kaynak, bu adımların, bölgedeki enerji ve ticaret akışını Türkiye üzerinden Avrupa’ya yönlendirmeyi amaçladığını vurguladı. Ayrıca, Azerbaycan ve İsrail ilişkileri ile ilgili gelişmelerin, bölgedeki dengeyi nasıl etkilediğine de değindi.

2022 Tahıl Koridoru Anlaşması ve Gıda Güvenliği

Gıda arzını güvence altına almak için imzalanan 2022 tahıl koridoru anlaşması, Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde kritik bir rol üstlendiğini ve bu anlaşmanın, uluslararası alanda Türkiye’yi öne çıkardığını belirtti. Bu adım, küresel gıda dengesizliklerini azaltmaya yönelik büyük bir hamle olarak takdir topladı.

Küresel Gıda Dengesizlikleri ve Riskler

Prof. Kaynak, özellikle Afrika ve Orta Doğu gibi bölgelerde, gıda üretim potansiyelinin tam anlamıyla değerlendirilemediğine dikkat çekti. Sudan gibi ülkelerin, tarımsal açıdan büyük avantajlara sahip olmasına rağmen, paylaşım savaşları ve çatışmalar nedeniyle bu potansiyelin kullanılmadığını söyledi. Ayrıca, agroterörizm tehdidine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Dünyada Açlık ve Sosyal Adaletsizlik

Güvenlik ve insani krizlerin temelinde yatan en büyük sorunlardan biri de, 344 milyon insanın açlık tehdidi altında olması. Ayrıca, Türkiye’de de yetersiz beslenme ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Çocukların %60’ının kahvaltı yapmadığı ve yaklaşık %10’unun akşam yemeği olmadan yattığı belirtilerek, bu durumun, toplumun temel ihtiyaçlarına ulaşmadaki eşitsizlikleri gözler önüne serdiği ifade edildi.

Türkiye’nin Stratejik Güçlendirme Çabaları

Prof. Kaynak, Türkiye’nin, kendi kendine yeten ve kendi gıda güvenliğini sağlayan bir ülke olma yolunda ilerlemesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu stratejik yaklaşımın, hem ulusal güvenlik hem de bölgesel istikrar açısından büyük önem taşıdığını belirtti. “Amerika ve Rusya gibi büyük güçlere güvenmek yerine, kendi kaynaklarımıza sahip çıkmak ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek en doğru yol olacaktır” dedi.

Kaynak gösterilmeden paylaşılan haberlerimiz, yazılarımız, videolarımız, resimlerimiz, izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz, aksi halde yasal işlemler başlatılır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.