Yapay Zeka ve Zihin Okuma Teknolojilerinin Güncel Durumu ve Etik Boyutları

Yapay zeka ve zihin okuma teknolojilerinin güncel durumu, etik boyutları ve gelecekteki etkileri hakkında kapsamlı bilgi edinin.

Yapay Zeka ve Zihin Okuma Teknolojilerinin Güncel Durumu ve Etik Boyutları
Yayınlama: 30.04.2025
1
A+
A-

Yapay Zekanın Zihin Okuma Çalışmalarındaki Güncel Durumu

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Belaynesh Chekol, son zamanlarda kamuoyunun yoğun ilgisini çeken ve tartışmalara yol açan yapay zekâ ile zihin okuma teknolojilerinin mevcut durumu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Bu çalışmalar, nörobilim ve yapay zekanın kesiştiği noktada yeni ufuklar açarken, etik ve gizlilik konularını da beraberinde getiriyor.

‘Zihin Okuma’ Çalışmaları Ne Aşamada?

Meta gibi büyük teknoloji şirketlerinin, yapay zekâ ve nörobilim alanındaki son gelişmeleri birleştirerek, insanların beyin aktivitelerini analiz edip, yeniden oluşturmayı amaçlayan projeler üzerinde yoğunlaştıklarını biliyoruz. Meta’nın araştırma ekibi tarafından geliştirilen ve iddia edilen modele göre, bu yapay zekâ uygulamalarının, bir kişinin düşündüklerini %80 oranında doğru şekilde tahmin edebildiği öne sürülüyor. Aynı zamanda, Texas Üniversitesi araştırmacıları da, yapay zekâ kullanarak beyin aktivitelerini konuşmaya çevirmeyi başardıklarını duyurdular. Bu gelişmeler, felç gibi konuşma güçlüğü yaşayan bireyler için umut vaat etmekle birlikte, kişisel mahremiyet konusunda ciddi endişeleri de ortaya çıkarıyor. Bu teknolojilerin hızla gelişmesi, etik boyutta yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Bu Teknoloji Bireylerin Mahremiyet Haklarını Nasıl Etkiler?

Uzmanlar, bu tür gelişmelerin bireylerin temel mahremiyet haklarını zedeleyebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Dr. Öğr. Üyesi Belaynesh Chekol, “Geliştirilen bu teknolojiler sayesinde, şirketler ve devlet kurumları, insanların düşünce ve duygularına doğrudan erişim sağlayabilir. Bu durum, kişisel özerkliğin ve mahremiyetin ciddi şekilde ihlal edilmesine yol açabilir” diyerek, olası risklere dikkat çekti.

Toplumdaki Veri Güvenliği ve Etik İlkeler

Yapay zekâ ve zihin okuma teknolojilerinin kullanımı için uygun etik ilkelerin belirlenmesi büyük önem taşıyor. Dr. Chekol, bu noktada şu temel ilkeleri sıraladı:

  • Açık ve Geri Alınabilir Rıza: Kullanıcılar, nöral ve beyin verilerinin toplanma amacı, kapsamı ve kullanım süresi hakkında detaylı bilgilendirilerek, onların onayı alınmalı ve istedikleri zaman bu rızadan vazgeçebilmelidir.
  • Şeffaflık ve Bilinçlendirme: Teknolojinin nasıl çalıştığı ve olası riskleri konusunda kullanıcılar detaylı şekilde bilgilendirilerek, bilinçli karar verme süreçleri desteklenmelidir.
  • Gizlilik ve Güvenlik: Toplanan sensör ve verilerin yetkisiz erişimlere karşı korunması, güvenlik protokolleri ile sağlanmalı ve kişisel verilerin gizliliği en üst seviyede tutulmalıdır.
  • Dengeli Kullanım ve Bağımlılık: Teknolojinin aşırı kullanımından kaçınılarak, onun yerine alternatif yöntemler ve denge kurulmalı, bağımlılık riski minimize edilmelidir.
  • Yasal Uygunluk ve Sürekli İzleme: Bu gelişmiş teknolojiler, hem yerel hem de uluslararası yasal düzenlemelere uygun olmalı ve düzenli denetimler ile güncel tutulmalıdır. Risklerin sürekli değerlendirilmesi, olası olumsuz etkilerin önlenmesinde anahtar rol oynar.

İnsan Düşüncelerine Müdahale Riski

Uzmanlar, bu teknolojilerin mevcut ve potansiyel kullanım alanlarında, insan düşünce ve duygularına doğrudan erişim ve müdahale olasılıklarının arttığını belirtiyor. Dr. Chekol, “Erişilen bilgiler, kişinin iç dünyasındaki duygular, sırlar ve düşünceler gibi hassas verileri içeriyor. Bu bilgilere rızası olmadan ulaşılması ve kullanılmasının, ciddi etik ihlallerine yol açması kaçınılmazdır. Bu durum, bireylerin güven ve özerklik haklarını tehdit eder” şeklinde uyarıda bulundu.

Zihin Okuma Teknolojisinin Psikolojik ve Sosyal Etkileri

Bu teknolojilerin toplum üzerinde ve bireylerin psikolojisinde yaratabileceği etkiler de büyük önem taşıyor. Dr. Chekol, “Kişiler, kendi düşüncelerinin sürekli gözetim altında olduğunu fark ettikçe, yüksek seviyede kendini izleme ve yargılanma korkusu yaşayabilir. Bu durum, kişisel ilişkilerde sorunlara, toplumsal gerilimlere ve aile içi çatışmalara zemin hazırlayabilir” diyerek, olası psikolojik sonuçları detaylandırdı.

Geleceğe Dair Perspektif ve Sorumluluklar

Her ne kadar zihin okuma teknolojileri büyük potansiyel taşısa da, Dr. Chekol, “Her şerde bir hayır vardır” sözünü hatırlatarak, bu araçların doğru kullanılmasının ve etik ilkelerin gözetilmesinin önemine vurgu yaptı. “Eğer bu teknolojilere aşırı bağımlı olursak veya tamamen uzak durursak, hem kişisel hem de toplumsal açıdan kayıplar yaşanabilir. Bu nedenle, onları daha iyi anlamak ve sağlıklı bir denge kurmak adına bilinçli adımlar atmalıyız. Şu an için, bu teknolojilerin herkesin erişimine açık olmadığını ve kontrollü bir şekilde ilerlediğini unutmamalıyız.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Kaynak gösterilmeden paylaşılan haberlerimiz, yazılarımız, videolarımız, resimlerimiz, izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz, aksi halde yasal işlemler başlatılır.
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.